24. Ankara Film Festivali İzlenimleri – 3. Gün: Ötekinin Şeyi, Beresina: İsviçre’nin Son Günleri, Pazar Cinayeti, Ölü Sezon

Ötekinin Şeyi (O Necem Jinem / Something Different):

Çek Yeni Dalgası’nın ilk dönem filmlerinden Ötekinin Şeyi’nde yönetmen Vera Chytilová, iki farklı kadını getiriyor karşımıza. Hikayeleri arasında hiçbir organik bağlantı olmayan bu iki kadından biri sıradan bir ev kadını, diğeri ise bir sporcu. Birisi tüm hayatını yaramaz oğlu ve umursamaz kocasına ayırmışken diğeri de sporda başarılı olmaya odaklanmış. Kadınların her ikisi de aslında hayatlarından memnun değiller. Daha klasik bir anlatı yapısı olan bir filmde bu iki hikaye bir yerde kesişip iki kadının birbirlerinin hayatlarına imrenmelerini görebilirdik. Oysa Chytilová iki kadının hikayesini hiç kesiştirmeden ama kurgu marifetiyle arka arkaya ekleyerek seyircide bu duyguyu yaratmayı başarıyor. Festivalin iyi filmlerinden biri.

Beresina: İsviçre’nin Son Günleri (Beresina Oder Die Letzten Tage der Schweiz / The Last Days of Switzerland):

Bu yıl Ankara Film Festivali’nin toplu gösteri bölümü çok da tanımadığımız bir yönetmen olan Daniel Schmid’e ayırıldı. Beresina: İsviçre’nin Son Günleri, yönetmenin izlediğim ilk filmi oldu. Aslında bu şekilde yönetmenin filmografisine son filminden başlamış olduk. Beresina, başarılı bir politik taşlama. Filmde İsviçre’de yaşayan ve oradan bir vatandaşlık almaya çalışan Rus telekız Irina’nin çevresinde yer alan ülkenin önde gelen isimlerinin hayatlarına bir bakış atıyoruz. Irina bir telekız belki ama müşterileri önemli kişiler olunca pek çok gizli bilgiye de sahip oluyor ve hatta işin içine o bilgiyi ele geçirmek isteyenler de giriyor. Aslında Irina saf bir kız. Evine de sürekli gelişmeler hakkında (biraz değiştirerek tabii) mektup gönderiyor. Vatandaşlık alma çabası olumsuz bir yöne doğru gidip sınırdışı edilmesi gündeme gelince işin sonunun nereye varacağını düşünmeden elindeki bilgilerden birini kullanıyor ve olaylar gelişiyor. Hem kendisini, hem ülkeyi enteresan ve beklenmedik günler bekliyor. Schmid tüm bu hikayeyi kara mizah duygusunu sürekli olarak koruyarak aktarıyor. Böyle olunca da eleştirilerini asık suratlı bir şekilde değil daha seyirci dostu şekilde vermeyi başarmış. Daniel Schmid ile ilk tanışıklığımızın olumlu olduğunu söyleyebilirim.

Pazar Cinayeti (Zabitá Nedele / Squandered Sunday):

Pazar Cinayeti, Çek Yeni Dalgası’nın çok da bilinmeyen filmlerinden biri. Filmde bir askerin bunalımları ile birlikte anılarına tanıklık ediyoruz. Doğrusal bir anlatımı olmayan film klasik bir hikaye akışı olmayışı ile seyirciyi zorlayabilir ancak nasıl ufacık bir imgeden ya da sesten nasıl bir anı tetiklenebiliyorsa film de o şekilde kurgulanmış. Askerin hayatında belli bir imgeden bir anda bir anıya yollanıyoruz, oradan başka birine geçiyoruz ve film bu şekilde devam ediyor. Aslında filmin çatısında isminde de görülebileceği gibi bir Pazar günü geçen olaylar var ama bu kadarla sınırlamak yanlış olur. Genel olarak tüm filmi bir militarizm eleştirisi olarak okumak da mümkün.

Ölü Sezon (Hors Saison / Off Season):

Ölü Sezon günün ikinci Daniel Schmid filmiydi. Doğrusunu söylemek gerekirse bu filmi Beresina kadar sevmedim. Filmde baş karakterimiz Valentin’in kısa bir süre sonra yıkılacak olan çocukluğunun geçtiği otele gitmesini ve otelde tek başına dolaşırken çocukluğunu hatırlamasını izliyoruz. Film sırasında hikayenin Schmid için kişisel bir tarafı olduğunu hissediyorsunuz. Film hakkında araştırma yapınca gerçekten de otobiyografik bir tarafının olduğunu görüyorsunuz. Schmid’in hayatında da benzer bir dönem yaşanmış. Bu nedenle filmde karakterlerin ve olayların yönetmen için özel anlamları olduklarını düşünmek yanlış olmaz ama bu durum her zaman seyirciye geçememiş. Ayrıca benzer yapıda çocukluğunu hatırlayan karakterler ile ilgili o kadar fazla ve gerçekten başarılı filmler izledik ki Ölü Sezon’un bunların içinde çok fazla öne çıkan bir özelliği yoktu. Kötü değil ama sıradan diyelim kısaca.

0 Yanıt to “24. Ankara Film Festivali İzlenimleri – 3. Gün: Ötekinin Şeyi, Beresina: İsviçre’nin Son Günleri, Pazar Cinayeti, Ölü Sezon”



  1. Yorum Yapın

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s




Kategoriler

Arşiv

Twitter’da ben…

Blog Stats

  • 300.972 hits
Mart 2013
P S Ç P C C P
 123
45678910
11121314151617
18192021222324
25262728293031
Sinema Manyakları blog'u Hasan Nadir Derin tarafından hazırlanmaktadır.

%d blogcu bunu beğendi: