!f Ankara’da Hangi Filmleri Seçelim – 2018 / Bölüm 3

Berlinale nedeniyle ara vermek durumunda kaldığımız, !f Ankara önerileri ve tercihlerimize Cumartesi günü ile devam edelim.

3 Mart Cumartesi:

12:30 – Kamikaze 1989
13:00 – Dröm Vidare / Rüyaların Ötesinde

kamikaze-89

Cumartesi gününün ilk seansında !f Kült bölümünden bir film var. 1982 yapımı, Kamikaze 1989’da Rainer Werner Fassbinder’in son oyunculuk deneyimine şahit olma şansımız bulunuyor. Filmin geçtiği yıllar için yakın gelecek olan bir dönemde, tüm haberleri kontrol eden bir şirkete düzenlenen bir bombalama olayını ve bunu soruşturan bir dedektifi izliyoruz. İşte o dedektif, Fassbinder. Filmin türünün cyberpunk olarak geçmesi benim ve benim gibi seyircilerin gözünde filmi daha da dikkat çekici bir hale getiriyor.

Rüyaların Ötesinde ise İsveç’te yaşayan Kürt yönetmen Rojda Şekersöz’ün ilk filmi. Şekersöz, biri hapisten yeni çıkmış dört kız arkadaşın bir kuyumcuyu soyma planlarını anlatıyor. Tam bir kadın hikâyesi olan bu film epey canlı ve dinamik bir film gibi gözüküyor.

Rüyaların Ötesinde de epey ilgimi çeken bir film oldu ama Kamikaze 1989’a çok iyi olmasa bile mutlaka izlemem gereken bir film olarak bakıyor ve tercihimi ondan yana kullanıyorum. Umarım Rüyaların Ötesinde’yi bir şekilde izleme fırsatı buluruz.

—————————–

15:00 – Les garçons sauvages / Vahşi Oğlanlar
15:30 – Dark River / Karanlık Nehir

garcons

!f programında zaman zaman deneysele yakın filmler görmeye alışkınız. Bu seansın ilk alternatifi olan Vahşi Oğlanlar da böyle bir filme benziyor. 5 genç erkeğin önce bir teknede, sonra fantastik bir adada geçirdikleri zamanı ve cinselliklerini keşfetmelerini anlatan film siyah-beyaz bir dünyada geçen sürreal bir fantezi olarak tanımlanıyor. Karanlık Nehir ise daha gerçekçi bir İngiliz filmi olarak gözüküyor. Babası ile problemler yaşayan bir kadının, onun ölümünden sonra, 15 yıldır gitmediği evine dönmesini anlatan film, çoğunlukla Ruth Wilson’ın oyunculuğu ile dikkat çekmiş. Çok iyi eleştiriler olduğu gibi orta karar bir film diyenler de var.

Festivalde biraz farklı, başka yerlerde izleyemeyeceğimiz tarzda filmler izleyelim diyenleri Vahşi Oğlanlar’a alalım. Ben de tercihimi o yönde kullanarak Fabula’nın Karanlık Nehir’i vizyona sokmasını bekleyeceğim.

—————————–

17:00 – Oh Lucy! / Ah Lucy!
17:30 – Anadolu Turnesi

oh-lucy

Bu seans için bir komedi/drama ile bir belgesel arasında seçim yapmamız gerekiyor. Ah Lucy!,  Tokyo’da bir İngilizce kursuna katılan ve orada öğretmenine aşık olan, Setsuko adında bir kadını konu ediyor. İngilizce öğretmeni Los Angeles’a geri dönünce, üstelik yanına Setsuko’nun yeğenini de alınca o da peşlerinden Amerika’ya doğru yola çıkıyor. Kültürel farklılıklar ve kendisini başka biri yerine koyma üzerine ilginç bir film yorumları mevcut.

Anadolu Turnesi ise amatör bir rock grubunun 2014 yılında çıktığı bir turnenin, bir belgesel ekibi tarafından takip edilmesi ile oluşmuş bir belgesel. Hakkında henüz çok fazla yorum göremedik ama bir yandan grubu takip ederken bir yandan ülkenin hallerine bakan bir yapım gibi gözüküyor.

Kendi adımına seçimimi, hakkında daha fazla bilgimiz olan Ah Lucy! filminden yana kullanıyorum. Ancak özellikle müzikle daha yakından ilgilenenler ya da müzik belgesellerini sevenler Anadolu Turnesi’ni seçebilirler. Ancak bir not olarak düşelim, bu seans için Anadolu Turnesi’ni seçenler, bir sonraki seansta Dev Avcısı’na yetişemeyecekler.

—————————–

19:00 – I Kill Giants / Dev Avcısı
19:30 – Mom and Dad

i_kill_giants

!f’in programını yapan arkadaşlar, bazen birbirinin karşısına benzer türlerde filmler koyarak seçim yapmamızı iyice zorlaştırıyorlar. Bu kez fantastik film türüne sokabileceğimiz iki film karşı karşıya. İkisi de iyi eleştiriler almış üstelik.

Dev Avcısı, daha önce kısa filmleri ile Oscar almış olan Anders Walter’ın ilk uzun metrajlı filmi. Aynı zamanda bir çizgi roman uyarlaması. Filmde gerçekle hayal dünyası arasında kalmış, hayattaki amacı devleri öldürmek olan genç bir kızın maceralarını anlatıyor. Muhtemelen hayal dünyasında karşılaştıklarının gerçek dünyada da karşılıkları var. Konusu A Monster Calls’u hatırlattı bir miktar.

Mom and Dad ise çılgın bir korku komedi gibi duruyor. Ameika’da bir salgın baş gösteriyor ve bu salgın, nasıl bir salgınsa, anne ve babaların kendi çocuklarını öldürmek istemeleri ile sonuçlanıyor. Öyle ki anne-babaların tek amacı bu oluyor. Sırf bu özet bile filmi izleme isteği uyandırıyor. Fragman ve film hakkındaki eleştiriler de ümit verici. Elbette tür filmlerini sevenler için. Özellikle Nicolas Cage’in son yıllarda bir türlü engelleyemediği abartılı oyunculuğunun bu film için son derece uygun olduğu söyleniyor.

İki film de izlemek istediğim filmler. Üstelik her ikisinin de Türkiye dağıtımcısı Fabula. Vizyona girme ihtimalleri açısından Mom and Dad daha güçlü bir aday diye düşünerek Dev Avcısı’nı seçiyorum ve zor kararı size bırakıyorum. Fantastik film sevmiyorum diyenlerse bu seansı boş geçebilirler.

Yine seans çakışması notumuzu düşelim. Bu seansta Mom and Dad’i seçenler, sonraki seans için Brad’in Durumu: Karmaşık filmini seçemiyor. Aslında sadece 3 dakika çakışıyorlar. Yazılar devam ederken çıkılırsa yetişme ihtimali var.

—————————–

21:30 – Brad’s Status / Brad’in Durumu: Karmaşık
22:00 – Madame Hyde / Bayan Hyde

Brads-Status

İşte zor bir seçim daha. Ama bu kez o kadar yakın türlerde filmler değiller. Brad’in Durumu: Karmaşık, sevdiğimiz tarzda bir Ben Stiller komedisi gibi duruyor. Oğluna üniversite bulmak için bir geziye çıkan Brad’in bu yolculuğu, yıllar önceki yakın arkadaşların kariyer basamaklarını üçer-beşer atladıklarını görmesi ile sonuçlanıyor. Bunun üzerine Brad de arkadaşlarına göre çok “sıradan” kalan hayatını sorgulamaya başlıyor. Büyük ihtimalle film, hayatımız sıradan gözükse de içindeki güzellikleri keşfedelim tarzı bir mesaja bağlanacak ama bunu iyi yaptığınız sürece sıkıntı yok. Stiller’in bu tarz filmleri de bunu iyi yapıyor (yönetmen Stiller gibi anlaşılmasın bu arada, Mike White ama Stiller’in bu temadaki filmlerini düşünerek bu cümleyi kurdum).

Bayan Hyde ise isminin çağrıştırabileceği gibi Dr. Jekyll ve Mr. Hyde romanının modern ve serbest bir uyarlaması. Isabelle Huppert’in canlandırdığı silik bir öğretmen olan Bayan Géquil’a deney yaparken yıldırım çarpıyor ve bayılıyor. Uyandığında kendini bambaşka hissetmeye başlıyor ve karakteri tümüyle değişiyor. Huppert’in karakterin her iki yönünü de başarılı bir şekilde canlandırdığına şüphem yok. Ancak filmin o kadar dikkat çekici eleştiriler almadığını vurgulamalıyız.

Her iki filmin de Türkiye dağıtımcısı mevcut. Ama gösterime girme şanslarını çok yüksek görmüyorum. Benim tercihim Brad’in Durumu: Karmaşık’tan yana.

—————————–

00:00 – Brawl In Cell Block 99 / 99. Blok

brawlincellblock99

Geceyarısı sinemasında karşımızda tek bir film var: 99. Blok. Yani tercih yapmamıza gerek yok, gidip gitmeyeceğimize karar vermeliyiz. Film, eski bir boksör olan, Bradley’nin bir uyuşturucu meselesine karışıp hapse düşmesinden sonra başından geçenleri konu ediyor. Bu saatteki seansa konulmasından tahmin edilebileceği gibi, bolca şiddet içeren bir film. Hem film, hem de Vince Vaughn’un performansı çok iyi yorumlar almış. Bu tarz filmleri sevenlerin izlemesi gereken bir film diye düşünüyorum ancak günün her seansına bir film koyduysanız altıncı film olarak, 132 dakikalık bu filmle günü noktalamak zor olabilir. Sanırım ben pas geçip, Fabula’nın filmi gösterime sokmasını umacağım. Belki de son anda fikir değiştiririm, kim bilir.

0 Yanıt to “!f Ankara’da Hangi Filmleri Seçelim – 2018 / Bölüm 3”



  1. Yorum Yapın

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s




Kategoriler

Arşiv

Twitter’da ben…

Blog Stats

  • 299.426 hits
Mart 2018
P S Ç P C C P
 1234
567891011
12131415161718
19202122232425
262728293031  
Sinema Manyakları blog'u Hasan Nadir Derin tarafından hazırlanmaktadır.

%d blogcu bunu beğendi: