Geldik !f Ankara için son gün önerilerine ve benim seçimlerime. Aslında festival takipçilerinin çoğu programlarını yaptı, bazı filmler için biletler de bitti ama yine de sözümü yerine getirmemiş olmayayım, kısa kısa öneriler yapayım. Seneye daha erken bir liste hazırlamayı umuyorum.
2 Mart Pazar:
12:30 – The Forbidden Room / Yasaklı Oda
13:00 – Will You Dance With Me? / Benimle Dans Eder Misin?
Bu seans için Guy Maddin’in 130 dakikalık Yasaklı Oda’sı ile Derek Jarman’ın yıllar öncesinden bulunup gelmiş Benimle Dans Eder Misin? filmi var. Yasaklı Oda için sinema tarihine saygı duruşunda bulunan gerçeküstücü bir film nitelemesi yapılıyor. Kesinlikle ilgi çekici ama Maddin’in filmlerini izlemek seyirciden belli bir çaba da isteyebiliyor. Filmlerinin atmosferine kapılırsanız sorun yok ama ipin ucu bir koparsa filmin sonunu getirmek zor olabiliyor. Birkaç yıl önce yine !f’de izlediğimiz Keyhole böyle bir deneyim olmuştu benim için. Derek Jarman’ın filmi bu ustanın kayıp bir filmi olması açısından ilginç ama anladığımız kadarıyla bir gey kulübünde dans eden insanların görüntüsünden çok fazlası değil. Daha fazla sinemasal zevk verebileceği düşüncesiyle Yasaklı Oda’yı seçiyorum.
————————————
15:00 – The Smell Of Us / Bizdeki Koku
15:30 – The Overnighters / Gececiler
Karar vermekte oldukça zorlandığım bir seans daha. Bir tarafta Larry Clark’ın yeni filmi var, diğer tarafta ise çok iyi eleştiriler almış bir belgesel. Aslında Clark’ın Bizdeki Koku filminin pek iyi eleştiriler almadığını görüyoruz. Neredeyse tüm kariyerini gençlerin cinselliği üzerine fotoğraflar ve filmler çekmek üzerine kuran Clark, 72 yaşında da bundan vazgeçmemiş belli ki. İyi eleştiriler almamış belki ama Clark’ın zaten provoke edici bir tavrı vardır her zaman. O tarzı biliyor ve seviyorsanız izlemek isteyeceğiniz bir film. Ancak Kuzey Dakota’daki petrol işçilerini anlatarak yola çıkan ama anlaşıldığı kadarıyla bölgedeki kilisenin faaliyetlerini de yoğun bir şekilde anlatısına dahil eden Gececiler, çok beğenilmiş bir belgesel. Bizdeki Koku’nun Türkiye haklarının da Kurmaca Film tarafından alındığı bilgisini de işin içine katarsak Gececiler festivalde izlemek, Bizdeki Koku için de muhtemel Başka Sinema vizyonunu beklemek uygun bir seçim gibi gözüküyor.
Uyarı: Bu seans için Gececiler’i seçenler önümüzdeki seans için Tarlabaşı ve Ben’e yetişemiyorlar.
————————————
17:00 – Tarlabaşı And Me
17:30 – Buzzard
Bu yıl !f Ankara programı yapılırken çakışan filmlerin birinin belgesel, diğerinin kurmaca olmasına özellikle dikkat edilmiş gibi gözüküyor. Yine böyle bir seansla karşılaştık. Bu kez belgesel tarafında Tarlabaşı’na yurtdışından gelen yönetmenlerin gözünden bir bakış var. Bir kısmını daha önceden izlemiş olduğum bir film olarak başarılı bir yapım izlenimi verdiğini söyleyebilirim. Karşısında gördüğümüz Buzzard ise sıradışı bir karakteri anlatan bir Amerikan bağımsızı. Ana karakterin iticiliği nedeniyle çok kişinin sevmeyebileceği bir film izlenimi veriyor ama iyi bir bağımsız film olma ihtimali de yüksek. Diğer filmi önceden bilmem nedeniyle seçimim Buzzard.
Bir uyarı daha. Süresi nedeniyle Buzzard seçimi sonraki seans için 1001 Gram’ın önünü kapatıyor.
————————————
19:00 – 1001 Grams / 1001 Gram
19:30 – X+Y
Bu yazının yazıldığı tarih itibariyle şu noktada bu seans için şu filmi öneriyorum dememin çok anlamı yok. Her iki filmin de biletleri bitmiş gözüküyor çünkü. 1001 Gram’ın Gezici Festival’de de iki kez gösterilmiş olmasına rağmen biletlerinin bitmiş olması ilginç. Demek ki Ankara’da sağlam bir Bent Hamer kitlesi varmış. X+Y’nin biletlerinin bitmesi daha da ilginç. Doğrusu bana klasik bir dahi çocuk hikayesinden fazlasını vaat etmedi. Ama 1001 Gram’ı zaten izlediğim için istikamet X+Y.
————————————
21:30 – Plemya / Kabile
22:00 – Dear White People / Sevgili Beyaz Irk
Geldik festivalin son seansına. Festivalin bu yılki en çarpıcı filmi en sona bırakılmış. Sadece işaret dili kullanılarak anlatılmış, altyazı ve müzik içermeyen Kabile, hem biçimsel yönüyle hem de anlattıklarının çarpıcılığıyla mutlaka izlenmesi gereken bir film olarak görünüyor. Her ne kadar İstanbul’da izleyenlerden çok sevenler olduğu kadar hayal kırıklığı diyenler de oldu. Ama ne olursa olsun izlenmeli. Ne yazık ki bu filmin de biletleri bitmiş durumda. Karşısında yer alan Sevgili Beyaz Irk’ın çok adı geçmiyor ama beyazların çoğunluğu oluşturduğu bir okuldaki siyah öğrencilere odaklanan filmin geçen hafta Bağımsız Ruh Ödülleri’nde en iyi ilk senaryo ödülünü aldığını da hatırlatmalı. Kabile’ye bilet bulamadım diye üzülmeye gerek yok yani.
Bu arada her iki filmin Türkiye dağıtımcısı olduğunu ama henüz vizyona girip girmeyeceklerinin net olmadığını da belirtelim.
0 Yanıt to “!f Ankara’da Hangi Filmleri Seçelim – 2015 / Bölüm 3”