Uçan Süpürge 2010 İzlenimleri – 4. Gün: Topp İkizleri: Dokunulmaz Kızlar, Mücadele, Erkeksiz Kadınlar, Gel Porno Çevirelim

Topp İkizleri: Dokunulmaz Kızlar (The Topp Twins: Untouchable Girls):
Country şarkılar söyleyen lezbiyen ikizler. Filmin en başında söylendiği gibi ticari olarak facia olması gereken bir grup ama Yeni Zelenda’nın en sevilen sanatçılarından biri Topp İkizleri. Bu belgesel film de bize bu ikizleri tanıtırken, bir yandan da Yeni Zelanda’nın yaşadığı değişimleri gözler önüne seriyor.

Aslında “Yeni Zelanda’nın yaşadığı değişimleri gözler önüne seriyormuş” demem lazım çünkü bu sonucu festival kataloğundan çıkarıyorum. Filmi izlemek için gittiğim Alman Kültür’de ne yazık ki belli bir süre sonra ses problemi yaşandı ve düzeltilemedi. Biz de filmin ancak bir kısmını izleyebilmiş olduk. O kısımda da ancak ikizlerin genel bir tanıtımını görebildik. Daha sonra Kızılırmak’taki gösterimde sorun olmayacağı söylendi ama o seans için de farklı bir film seçtiğim için izleyemedim.

Mücadele (Struggle):
Festivallerde hemen her zaman seyircileri ikiye bölen bir ya da bir kaç film oluyor. Bu film de onlardan biri oldu. Zevkine güvendiğim festival seyircilerinden bir kısmının festivalin en iyi 3 filminden biri olarak nitelendirdiklerini duyduğum bu film bazıları için de en kötüleri arasında yer alıyordu. Benim için de kötüler arasında oldu doğrusu. Aslında bu tip filmleri festival koşuşturması dışında izleyince fikir değişebiliyor bazen ama ona da pek fırsat olmuyor.

Peki ne anlatıyor bu film? Aslında temel olarak iki kısımdan oluşuyor. İlk kısımda çocuğu ile beraber yaşamaya çalışan göçmen bir kadının farklı işlere girip çıkarak ayakta kalma mücadelesini izliyoruz. İkinci kısım ise yalnız bir adam ve kızıyla geçirdikleri kısa zamanlar üzerine kurulu. Özellikle ilk kısım son derece durağan ve diyalogsuz bir belgesel tarzında çekilmiş. Dıoğrusu daha bu kısımda ilgimi kaybettiğimi söylemeliyim. Hatta doğruya doğru uyukladım da hafiften. Açıkçası 76 dakikalık süresini iki katı gibi hissettiren bir film oldu benim için.

Erkeksiz Kadınlar (Zanan-e Bedun-e Mardan / Women Without Men):
Erkeksiz Kadınlar, 1953 yılında İran’da gerçekleşen darbe sırasında toplumun farklı kesimlerinden farklı kadınların hikayesini getiriyor karşımıza. Filmin benim için dikkat çekici olan noktası çok görmeye alışık olmadığımız tarzda bir İran filmi olması oldu. Genel olarak İran filmlerinde günlük hayata gerçekçi bir yaklaşım görüyoruz. Kimi önemli yönetmenler bu gerçekçi yaklaşımın altında çok sağlam felsefi sonuçlara ulaşırken bazıları da işi çok derinleştiremiyor doğrusu. Bu filmde ise beklenmedik bir şekilde neredeyse gerçeküstü sahneler vardı. Ayrıca filmin anlattığı dönem nedeniyle ve İran dışında çekilmiş olmasının da katkısıyla o dönemde İran’da kadınların yaşamlarına da tanıklık ederek gayet de başı açık bir şekilde erkeklerin dünyasında yer alan güçlü kadınları görebildik. Bu da modern İran filmlerinde görebildiğimiz bir şey değil. Mecburiyetten biraz da elbette.

Aslında bu farklılığın en önemli nedeni yönetmen ve oyuncular İran’lı olsa da filmin aslında bir İran filmi olmaması. Genelikle konuşmalarda bir İran filmi olarak geçti ama baktığımızda filmin Almanya-Avusturya-Fransa ortak yapımı olduğunu görüyoruz. Bu nedenle aslında İran’lı sanatçıların ülkelerinin bir dönemine dışarıdan bir bakışları olarak değerlendirmek daha doğru olacaktır.

Gel Porno Çevirelim (Humpday):
Belki festivalin en iyi filmi değil ama en eğlenceli filmi. Ben ve Andrew iki eski arkadaş. Zamanında birarada takılmışlar ama zamanla biri evlenmiş ve çoluk çocuğa karışma, rutin bir hayat sürdürme sürecinde, diğeri ise hiç bir yerde dikiş tutturamamış, bir sanatçı olma iddiasında ama hiç bir şeyin de sonunu getiremeyen bir adam. Uzunca bir süre görüşmedikten sonra gecenin bir yarısı Andrew’in Ben’in evine gelmesi üzerine eski günleri yad etmeye başlıyorlar. Bir gece kafaları dumanlıyken akıllarına bir sanat projesi geliyor. Bölgedeki amatör porno film festivaline kendi çekecekleri bir pornoyu göndermek. Ama bu filmde iki heteroseksüel erkek seks yapacaktır. Bu iki kişi de kendileri olacaktır.

Ertesi sabah kendilerine geldiklerinde fikrin tuhaflığının her ikisi de farkındadır ama Ben evlendi diye eski günlerinden uzak, tutucu/muhafazakar bir hayat yaşamadığını, Andrew ise başladığı bir işi bitirebileceğini kanıtlamak için, en önemlisi her ikisi de kendisine korkak dedirtmemek için bir türlü bu projeden vazgeçemezler. Hatta Ben bir şekilde karısından izin bile alır (ki filmin en komik sekanslarından biri bu izin kısmı). Sonunda kendilerini bu filmi çekmek için bir otel odasında bulurlar.

Festivalin “Erkekler Matinesi” bölümündeki bu film gerçekten de bir kadının yazıp yönettiği bir film olmasına rağmen, erkek dünyasının belli özelliklerini şahane bir şekilde anlatmış. İki erkek arasındaki arkadaşlık, saçma sapan bir inat, önce bir şey söyleyip sonra saçma olduğunu bilse bile vazgeçememek çok tipik özellikler. Ayrıca homofobi ve ona eşlik eden hafif eşcinsel eğilimler de başarılı şekilde ele alınmış. Filmin tarzı da bu filme sadece oyuncu olarak katkıda bulunsa da farklı festivallerde yönetmen ve senaryo yazarı olarak gördüğümüz Mark Duplass’ın filmlerini andırıyor. Amatör sayılabilecek bir kamera ile gösterişsiz ve doğal çekimler. Tam bir bağımsız film yani. Belli ki Duplass kağıt üzerinde görünmese de sette yönetmen Lynn Shelton’a epey fikir vermiş.

0 Yanıt to “Uçan Süpürge 2010 İzlenimleri – 4. Gün: Topp İkizleri: Dokunulmaz Kızlar, Mücadele, Erkeksiz Kadınlar, Gel Porno Çevirelim”



  1. Yorum Yapın

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s




Kategoriler

Arşiv

Twitter’da ben…

Blog Stats

  • 301.306 hits
Mayıs 2010
P S Ç P C C P
 12
3456789
10111213141516
17181920212223
24252627282930
31  
Sinema Manyakları blog'u Hasan Nadir Derin tarafından hazırlanmaktadır.

%d blogcu bunu beğendi: