03 Nis 2009 için arşiv

Ankara Film Festivali 2009 İzlenimleri: 4.Gün (Mao Zedung, İki Kıta İki Ülke: Meksika İran, Kısa Sınır Tanımaz 2, Babalar ve Çocukları Üzerine)

Mao Zedung (Mao Ce Dun / Mao Tse Tung):

1970’lerde komünist bir ülkede oğlunuzun adını Mao Zedung koyarsanız ne ile karşılaşırsınız? O yıllarda Arnavutluk’ta bir çingenenin binbir çaba ile oğluna bu ismi vermesi sonucunda komünist partiden işine gelen her türlü yardımı koparması ile gelişen film gayet eğlenceli, bir o kadar da politik bir yapım. Biraz fazlaca komünizme yüklendiği düşünülebilir ama çoğunlukla haklı eleştiriler getiriyor. Festivalin iyi filmlerinden biriydi.

Filmle ilgisi olmayan can sıkıcı bir nokta, gösterim sırasında altyazıyı veren bilgisayarda bir sorun olması sonucunda gösterimin kesilmesi ve sorun çözüldükten sonra yaklaşık 20 dakika öncesine geri dönerek zaten izlediğimiz yerleri tekrar izlememiz oldu. Film sonrası için farklı planları olanların canını sıkacak bir durumdu.

İki Kıta İki Ülke: Meksika İran:

İki Kıta İki Ülke başlıklı bu bölümde Meksika’dan ve İran’dan gelen 13 farklı kısa film yer alıyordu. Doğrusu festivalin 3. günü gösterilen seçkide olduğu gibi bu seçkideki filmlerden de çok memnun kalmadım. Seçkinin öne çıkan filmleri arasında İran’dan gelen ve gerçeklik, fotoğraf, sinema ve sanat kavramlarına farklı bir açıdan bakan Benim Ağacım (Derakhte Man / My Tree), Meksika’dan gelen deneysel sinemanın iyi bir örneği olarak Jagger’ın Bir Teması Üzerine Çeşitlemeler (Variations On A Theme by Jagger) ve bir kadının eski anılardan kurtulma çabasını sadece 4 dakikada ve son derece basit bir fikirle özetleyen Aşk Hatırası (Souvenir d’un Amour / Remembrance of Love) sayılabilir.

Kısa Sınır Tanımaz 2:

Festivalin ilk 4 günündeki en iyi kısa film seçkisini bu bölümde izledim. Bu seçkideki 6 filmin her biri gerçekten başarılıydı. Bir kaç filmi öne çıkarmak gerekirse, yıllar önce kendisini terkeden babasını yıllar sonra bir metroda evsiz bir adam olarak gören bir kadının anlatıldığı Şahitlik (Tanúvallomás / Testimony), Irak Savaşı sırasında Kürt bir ailenin yıkıntılar arasında yaşamış olabileceği dakikaları görselleştiren ve oyuncu kadrosunda Nazmi Kırık’ın da yer aldığı Gülümsee… (Cheeese…) ve üç kişilik bir ilişkinin tümüyle telefon mesajları üzerinden yürümesi çerçevesinde oluşan Çöp (Krupni Otpad / Waste) filmleri sayılabilir.

Babalar ve Çocukları Üzerine (O Rodicích a Detech / Of Parents and Children):

Festivalde bu yıl Çek Cumhuriyeti’nden gelen filmlerin sayısı epey fazlaydı. Elbette bunda toplu gösterimi düzenlenen yönetmenin bir Çek yönetmen olmasının da etkisi vardı. Bu film de bir Çek filmi olması itibariyle Jan Hrebejk’in bir filmi olarak algılandı bir kısım festival izleyicisi tarafından. Doğrusu tarzlarında bir ortaklık da yok değildi ancak Hrebejk’in filmleri bir gömlek daha yukarıdaydı. Doğrusu 70’li yaşlarda bir baba ile 40’lı yaşlardaki bir oğlun düzenli yürüyüşleri esnasında yaptıkları konuşmalar çerçevesinde ve flashback’lerle gelişen film kendi içinde başarılı olsa da belki de festival kataloğundaki iddialı özetinden dolayı daha büyük bir beklenti yaratıyor ve bu beklentiyi karşılayamıyordu.


Kategoriler

Arşiv

Twitter’da ben…

Blog Stats

  • 299.428 hits
Nisan 2009
P S Ç P C C P
 12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
27282930  
Sinema Manyakları blog'u Hasan Nadir Derin tarafından hazırlanmaktadır.

%d blogcu bunu beğendi: