Bir kuşağın ikonlarından ikisini aynı gün içinde kaybettik.
50 yaşında kaybettiğimiz Michael Jackson’u tanıtmaya gerek yok herhalde. Daha çocuk yaşlardan beri müzik piyasasının içinde olan Jackson özellikle 1980’lerde Thriller ve Bad albümleri ile şöhretinin zirvesindeydi ve herhalde bu şöhret şimdiki herhangi bir pop müzik yıldızının şöhretinden kat kat fazlaydı. 1982 tarihinde çıkan Thriller’ın hala uzak ara en çok satan albüm olması o günleri yaşamayan genç kuşaklar için bu şöhretin derecesini gösterebilir. Jackson, 90’ların ortalarından itibaren çeşitli nedenlerden dolayı eski şöhretini devam ettiremedi, bir çeşit inzivaya çekildi ama her yaptığı olay olmaya devam etti.
Jackson, klipleri ile de bir çığır açmıştı. Klipleri o güne kadar görülmemiş uzunlukta, bir kısa film olarak adlandırılabilecek kliplerdi ve bu kliplerde yönetmen olarak da John Landis, Martin Scorsese gibi önemli isimlerle çalıştı. Ayrıca The Wiz, Moonwalker gibi müzikal filmlerde oyuncu olarak da rol aldı.
Bir süredir kanserle mücadele etmekte olan Farrah Fawcett ise 1969’da başladığı sinema ve televizyon kariyerinde asıl ününü 70’lerin sonlarında Charlie’nin Melekleri ile yaptı. Doğrusu bu rolün dışında rol aldığı pek çok televizyon dizisi ve sinema filmi olmasına rağmen en çok hatırlandığı rol hep bu oldu. Bunun dışında özellikle Ryan O’Neal ile olan uzun süreli birlikteliği, 1995 ve 1997 yıllarında Playboy’a verdiği pozlarla eski popülerliğini sürdürmese de o da hep gündemde oldu. 2006 yılından beri kanserle mücadele etmekte olan Fawcett, 62 yaşında idi.
güle güle michael..