15. Gezici Festival’in Ankara ayağı bitmek üzereyken festivalde izlediğim filmlerin kısa değerlendirmelerini yapmaya başlıyorum. Festivali Artvin ve Üsküp’te yakalayacak olan sinemaseverlere ya da filmleri sonradan izleme şansı bulacak olanlara faydası olabilir. Her zamanki gibi günlük niteliğinde daha ayrıntılı bir yazı Gölge E-Dergi‘de yeralacak.
Sonbaharda Almanya (Germany in Autumn / Deutschland im Herbst):
1978’de dönemin politik ortamını, Alman devletinin herkese potansiyel terörist gibi yaklaşımını eleştirmek için 11 Alman yönetmenin çektiği bir film Sonbaharda Almanya. İlginç olan aralarında Fassbinder, Klunge, Schlöndorff gibi isimlerin de olduğu bu yönetmenlerin çektiği kısımların ayrı ayrı birer kısa film olmayıp tek bir filmin bütününü oluşturmaları. Böyle başka bir örnek var mı bilmiyorum ama gerçekten ilginç bir düşünce. Fakat bu düşünce iyi sonuç vermemiş kanımca. Film çok bölük pörçük kalmış bu şekilde. Senaryo yazarı ya da kurgucu tek kişi olsa belki bir bütünlük sağlanabilirdi ama her yönetmen kendi ekibi ile çalışmış görüldüğü kadarı ile. Doğrusu filmden en çok aklımda kalan şeyin Fassbinder’in başka filmlerinde de fazlasıyla kullandığı erkek çıplaklığını bu filmde kendi üzerinde de fazlasıyla kullanması oldu desem yalan olmaz. Yine de en iyi kısımlar da Fassbinder’in çektiği bölümlerdi.
Burası İngiltere (This Is England):
2006 yapımı bu film zamanında epey beğenilmesine, hatta BAFTA’da en iyi İngiliz filmi ödülünü olmasına rağmen bizde gösterime girmemişti. Gezici Festival sağolsun, sinema salonunda izleme fırsatı bulduk bu güzel filmi. Thatcher İngilteresinde geçen film, arkadaşları tarafından tartaklanan bir çocuğun kendini ait hissettiği bir grup bulması ve onlarla takılması gibi başlıyor ama sertleşiyor ve ırkçılık meselesine bağlanıyor. Özellikle oyunculukları çok sağlam. Abartılı oyunculuklar var zaman zaman ama onlar da o anki duruma ve karaktere çok iyi oturmuş. Hele Stephen Graham’ın ırkçı karakteri son derece başarılı. Ayrıca körü körüne ırkçı bir görüşe sahip olmanın kökenlerinin de bir şekilde ekonomiye dayandığının, tutunacak bir şey bulamayan insanların o görüşe (aslında herhangi başka bir görüş de olabilir) tutunduklarını göstermesi de başarılıydı. Zor da olsa piyasada DVD’sini bulmak da mümkün. İzlenmeli.
0 Yanıt to “Gezici Festival 2009 İzlenimleri – 1. Gün: Sonbaharda Almanya, Burası İngiltere”