Temmuz 2008 için arşiv

Son Kumsal’a Engelleme

Karadeniz sahil yolunun bölgeye verdiği zararı konu olan Son Kumsal belgeselinin İnebolu’da yapılan gösterimi, Başbakan Tayyip Erdoğan’a hakaret edildiği gerekçesiyle belediye başkanı İdris Güleç tarafından 10. dakikasından sonra engellendi.

İşine geldiği zaman fikir özgürlüğünden bahsedenlerin kendi fikirlernin dışında bir şey gördükleri zaman nasıl davrandıklarını gösteren yeni bir örnek daha. Sansürden başka bir şekilde değerlendirilemeyecek olan bu uygulama Sinema Eserleri Meslekler Birliği ve SİYAD tarafından da kınandı.

Film hakkında daha ayrıntılı bilgiye, http://www.turkishmoon.com/sonkumsal/ adresinden, konu hakkındaki Radikal gazetesinin haberine ise  bu linkten ulaşılabilir.

Film mi Video Oyunu mu?

Shootem Up poster

Sinema dünyası daha ilk yıllarından itibaren farklı yerlerden uyarlama yapmayı çok sever. Uzun yıllar boyu roman ve tiyatro oyunu uyarlamaları filmler arasında önemli bir yer kaplamıştı. Zaman ilerledikçe çizgi romanlardan, dergi makalelerinden de filmler uyarlanmaya başlandı. En ilginç uyarlama çeşitlerinden biri de video oyunlarından yapılan uyarlamalar. Diğer uyarlama çeşitlerinde ortada zaten bir öykü varken bu öykü ya bire bir ya bir miktar değiştirilerek sinemaya uyarlanıyor, ancak video oyunlarından yapılan uyarlamalarda genellikle sadece ana karakter ödünç alınıp yepyeni bir hikaye yaratılıyor (kimi zaman çizgi roman uyarlamalarında da böyle olduğu söylenebilir). Video oyunlarında kimi zaman bir filmi dolduracak kadar öykü olmadığı düşünülürse gayet normal aslında (çok sağlam hikayesi olan video oyunları da var, o ayrı). Ancak böyle olunca da çoğunlukla ne video oyunu severler ne de sinemaseverler ortaya çıkan üründen memnun oluyorlar. Belki de video oyunu uyarlamalarında yeni bir yaklaşım belirlemek gerekli.

Bu günlerde sinemalarımızda oynayan Shoot ‘Em Up filmi böyle bir yaklaşımın ilk örneklerinden biri sayılabilir. Her ne kadar bu film bir video oyunu uyarlaması olmasa da kendisine isim olarak bir video oyunu türünü seçmiş. Ne yapılır peki bu shoot ’em up oyunlarında? Yukarıya ya da sağa doğru kayan bir ekranda önünüze gelen herşeye ateş edersiniz, kimilerinden puan kimilerinden ek özellikler kazanırsınız. Genellikle de oyunun da belli bir konusu da olmaz ya da siz önemsemezsiniz. İşte Shoot ‘Em Up filmi de bu tip bir video oyununu başarılı bir şekilde simule ediyor. Filmin ilk sahnesinden itibaren başlayan yoğun aksiyon filmin son anına kadar hiç hız kesmeden devam ediyor. Tüm film boyunca onlarca belki de yüzlerce kötü adamı öldüren kahramanımız Mr. Smith neredeyse yara bile almıyor ve bu arada da akla mantığa sığmayacak hareketler yapıyor. Hele bir sevişirken dövüşme sahnesi var ki anlatmak az kalır, görmek lazım.

Clive Owen

Yönetmen ve senaryo yazarı Michal Davis açısından hikayenin hiç bir önemi olmadığı açık. Ortada bir bebek, onun peşindeki kötü adamlar ve onu korumaya çalışan kahraman ve bir de bebeğin süte ihtiyacı olduğu bahnesiyle araya katılmış güzel bir kadın var o kadar. Filmin bunun dışında bir konusu da yok zaten. Filmin bir noktasında kötü adamların bebeği neden öldürmek istediği açıklanıyor belki ama seyirci olarak bunu bilmesek bir şey kaybeder miydik? Hayır. Zaten o sahneler de yoğun aksiyon içinde hafif bir nefes alma arası olarak kalmış.
Bu arada Davis’in ilk senaryosunun bir video oyunu uyarlaması olan Double Dragon olduğunu da not olarak düşelim.

Peki bir video oyununu başarıyla simule ediyor da Shoot’Em Up iyi bir film mi? Bakış açısına bağlı. Başka birisinin oynadığı video oyunlarını izlemekten keyif alanlar vardır mutlaka. Ben de onlardan biriyim. Belki de Shoot ‘Em Up filminden keyif almak için de bu tip insan olmak gerekli. Yine de aynı hafta gösterime giren Bourne serisini hem aksiyon hem de sinema açısından tercih ettiğimi belirtmeliyim. Belki de o da ayrı bir yazının konusu olur.

Not: Bu yazı ilk defa Gölge e-Derginin 2. sayısında yayınlanmıştır.


Kategoriler

Arşiv

Twitter’da ben…

Blog Stats

  • 301.306 hits
Temmuz 2008
P S Ç P C C P
 123456
78910111213
14151617181920
21222324252627
28293031  
Sinema Manyakları blog'u Hasan Nadir Derin tarafından hazırlanmaktadır.

%d blogcu bunu beğendi: