!f Ankara İzlenimleri – Gökkuşağı: Mavi Olmadan Kırmızı, Dorian Gray’in Portresi

!f Bağımsız Filmler festivali eğer yanılmıyorsam ilk yılından beri eşcinsel temalı filmlere Gökkuşağı adında bir bölüm ayırıyor. Bu yıl bu bölümde yine ilgi çekici filmler vardı. Bunlardan izlediğim ikisi şunlar:
Not: youtube’a erişim yine engellendiği için film fragmanlarını koyamıyorum. Belki daha sonra…

Mavi Olmadan Kırmızı (Red Without Blue): Bu yılki festivalde eksikliğini hiç hissetmediğimiz belgesellerden bir diğeri de Mavi Olmadan Kırmızı. Filmin en başında, zamanın basit video kameraları ile çekilen görüntülerle Farley ailesini Mark ve Alex isimli ikizleri ile mutlu bir çekirdek aile portresi çizerken görüyoruz. Aradan yıllar geçip ikizlerin artık genç birer birey oldukları şu anki hallerine baktığımızda durum şu. Alex artık tam bir kadın görünümünde ve Clair adını almış, artık tek düşüncesi cinsiyet değiştirme ameliyatı olup tamamen kadın olmak. Mark ise kadın görünümünü benimsememiş ama eşsinsel olduğunu açıklamış. İki kardeş bir süre önce beraberce bir intihar girişiminde bulunmuş. Anne ve baba ayrılmış. İşin ilginci anne de artık başka bir kadınla yaşıyor ama eşsinsel olmadığını, aralarında cinsel bir ilişki de olmadığını sadece birlikte yaşadıklarını ve çok iyi dost olduklarını söylüyor. Bu arada Farley ailesinin genel olarak koyu dindar bir aile olarak bilindiğini de eklemek gerek. Film bu enterasan aileyi ikizlerin okudukları okullardan evlerine geri dönmelerinden Clair’in ameliyatına kadar geçen süre boyunca izliyor. Herhangi bir kurmaca filmde görsek abartılı gelebilecek bu aileyi izlemek gerçekten ilginç bir deneyim. Film boyunca hoşgörü ve anlayışın önemine de tanıklık ediyor, ikizlerin ihtihar noktasından kendileriyle barışık bir hayata doğru ilerlemelerini de görüyoruz. Geleceğin ne getirip ve götüreceği yine de bilinmez tabii ki.

Dorian Gray’in Portresi (The Picture of Dorian Gray): Oscar Wilde’ın bu meşhur eserini günümüz New York’una taşıyan bu filme kötü demek içimden gelmiyor. Belli ki yönetmen Duncan Roy muhtemelen dijital kamera ile çektiği filmini video-art sınırlarında dolaştırarak farklı bir sinema anlayışı denemiş. Kimi zaman konunun akışını bölen ve perdenin tümünü kaplayan yazılar, kimi zaman onlarca parçaya bölünmüş ve her parçada bazen farklı bazen aynı imajı izlememiz ve film karakterlerinin yanısıra seyirciyi de Dorian Gray’in o cinsiyetler üstü güzelliğine hayran bırakma çabası hep farklı sinema dili nedeniyle takdir edilmesi gereken unsurlar. Ama kişisel olarak filmin içine hiç giremediğimi ve sıkıldığımı belirtmeliyim. Ama film çıkışı çok sevenlerinin olduğunu da duydum. Oscar Wilde’ın eserinin ne şekilde güncelleştirildiğini merak edenler izleyebilirler.

2 Yanıt to “!f Ankara İzlenimleri – Gökkuşağı: Mavi Olmadan Kırmızı, Dorian Gray’in Portresi”


  1. 1 Md 14 Mart, 2008, 14:16

    Youtube’a erişim yasağı olduğu için video koyamıyosun.Wordpress’e erişim yasağı olduğu için de bizde bunu okuyamıyoruz.yayında ve yapımda emeği geçen tüm hakimlerimizi tebrik ediyorum.süper gerçekten…

  2. 2 ahmet 17 Mart, 2008, 14:02

    youtube dışında http://video.google.com/ üzerinden fragmanı yayınlayan başka sitelere de ulaşabilirsin.
    1992 de gitmiştim ankara film festivaline. bir daha da kısmet olmadı.
    tampopo adında yemek üzerine bir film vardı izlediklerim arasında.
    komik bir filmdi.
    izlenimlerini paylaştığın için teşekkürler.


Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s




Kategoriler

Arşiv

Twitter’da ben…

Blog Stats

  • 301.151 hits
Mart 2008
P S Ç P C C P
 12
3456789
10111213141516
17181920212223
24252627282930
31  
Sinema Manyakları blog'u Hasan Nadir Derin tarafından hazırlanmaktadır.

%d blogcu bunu beğendi: